Sigmund Freud ile ''Klasik Psikanaliz'' yaklaşımında görüş ayrılığına düşen Alfred Adler, psikolojik rahatsızlıklarda dürtüsel meselelerden ziyade toplumsallık ve bireyin toplum içerisindeki konumu gibi konulara odaklanmanın daha doğru olacağını savunarak ''Bireysel Psikoloji'' yaklaşımını geliştirmiştir. Bu kurama göre bireyin temel davranışları, belli bir alandaki yenilgiyi başka bir alandaki başarıyla dengeleme isteğine göre şekillenir.
Bireysel Psikolojinin Temel Unsurları
• Bireyin Eski Anıları (çocukluk yaşantıları vs)
• Bireyin Ailedeki Yeri (kaçıncı çocuk, tek mi, ikiz mi vs)
• Bireyin Toplumdaki Yeri (aşağılık, üstünlük vs)
Bireysel Psikolojinin Temel İlkeleri
• Yaşama isteği ve mantıklı düşünmek, insan sevgisi ve işbirliği ihtiyacı gibi konular toplumsal yaşamın koşullarıdır. Psikolojik rahatsızlıklar bu koşullara karşı yöneltilmiştir.
• Bir nevrozun yada psikozun tedavisi için, bireyin yaşam şekli tamamen değiştirilerek herhangi bir koşul beklemeksizin topluma kazandırılmalıdır.
Nevroz ve Psikoz
Psikolojik rahatsızlıkların ikiye ayrıldığı en temel üst başlıklardır. Psikolojik sorunları olan bir kişi, gerçeklik algısı ve bilinci yerindeyse ''nevroz'' olarak, gerçeklik algısı bozulmuşsa ve bilinci yerinde değilse ''psikoz'' olarak tanımlanır.
Aşağılık Kompleksi
Kişinin olumsuz yönlerini fazlaca düşünmesi sonucunda toplum içerisinde kendini diğerlerinden aşağı hissettiği durumdur. Kendini ispat etme çabası, sürekli telafi etme düşüncesi ve farkına varılmayan diğer belirtiler, kişinin toplumdan dışlanmasıyla sonuçlanarak psikolojik rahatsızlıklara zemin hazırlayabilir.
Üstünlük Kompleksi
Kişinin olumlu yönlerini abartması sonucunda toplum içerisinde kendini diğerlerinden üstün hissettiği durumdur. Kendini vazgeçilmez sanmak, sürekli bilmişlik taslamak ve hırsların peşinden koşmak gibi belirtiler, kişinin toplumdan dışlanmasıyla sonuçlanarak psikolojik rahatsızlıklara zemin hazırlayabilir.
Ruhsal Hermafroditizm
Çocuğun gelişim sürecinde karşılaşılabilecek herhangi bir eksikliğin yada bozukluğun, ilerleyen süreçlerde aşağılık duygusuna yol açabileceği durumdur. Örneğin zayıflık, sakarlık, kekemelik yada yatağa işeme gibi çocukluk döneminde karşılaşılabilecek (normal) durumlardan ötürü ceza gören, aşağılanan ya da dışlanan çocuk, ilerleyen yaşamında toplum içinde uyumsuz hale gelir. Ancak bu uyumsuzluğa duyarlılık gelişmesi sonucunda ruh dengesi bozulur ve bu kez de üstünlük kompleksi ağır basar. Çocukluktaki aşağılık duygusu, yetişkinlikteki üstünlük duygusuyla örtülmeye çalışılır.
0 Comments
Yorum Gönder