Bilişsel Davranışçı Terapi Nedir?
Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT), Auron T. Beck tarafından 1960 yılında oluşturulmuş bir psikoterapi yöntemidir. İlk olarak depresyon tedavisi için geliştirilmiş ve sonrasında kaygı bozuklukları, panik bozukluk, sosyal fobi, yeme bozuklukları gibi diğer psikolojik rahatsızlıklarda da kullanılmıştır.
İnsanı diğer canlılardan ayıran en önemli özelliklerden birisi düşünmektir. Düşünceler, duyguları ve davranışları etkileyen temel unsurdur. BDT yöntemi, bireyin düşünce sistemini düzenlemesinin, davranışlarını da düzenleyeceğini varsayan (ABC Modeli) psikoterapi yöntemidir.
A-B-C Modeli Nedir?
Bu modele göre duygu, düşünce, davranış birbiriyle bağlantılıdır ve birbirlerini etkilerler.
A: Düşünce (Örneğin : Matematikten anlamıyorum.)
B: Duygu (Örneğin : Umutsuz, üzgün.)
C: Davranış (Örneğin : Ben bunu yapamam.)
Bilişsel (Kognitif) Üçlü Nedir?
Bireyin kendisi hakkındaki, dış dünya hakkındaki, ve gelecek hakkındaki düşünceleridir. Bu düşüncelerin olumsuz olması depresyona yol açar. Terapide bu olumsuz düşünceler değiştirilmeye çalışılır.
Bilişsel Şemalar Nelerdir?
Yaşamla ilgili genel bilgi birikimi, temel inançlar ve duygusal öğelerden oluşan temel zihinsel yapılardır. Temel İnançlar, Ara İnançlar ve Otomatik Düşüncelerden oluşur.
Temel İnançlar : Şemanın en önemli bileşenidir. Çocukluktan itibaren yaşantılar sonucu kişinin benliğine, diğer insanlara ve dünyaya karşı en temel düşünceleridir. Ara inançları şekillendirir. Ortaya çıkarılması ve değiştirilmesi en zor, en dirençli yapılardır.
Ara İnançlar : Tutum, kural, beklenti ve varsayımlardan oluşur. Bireyin olayı nasıl yorumlayacağını ve değerlendireceğini belirler. Otomatik düşünceleri şekillendirir.
Otomatik Düşünceler : Durum hakkında kişinin zihninden geçen otomatik ve spontan düşüncelerdir. Her zaman düşünce olarak değil, bazen simgesel olarak da ortaya çıkabilirler.
Depresyona Yol Açan Bilişsel Çarpıtmalar Nelerdir?
• Ya hep, ya hiç tarzı düşünmek : Olayların önemini abartmak yada azaltmaktır.
• Felaketleştirmek : Olayların olumsuz yanlarına odaklanarak gelecekte kötü bir şey olacağını düşünmektir.
• Olumlu olanı küçümsemek : Olumlu olayların şans eseri gerçekleştiğini düşünerek onları değersizleştirmektir.
• Olayı kişiselleştirmek : Olayla doğrudan bağlantılı olmamasına rağmen kendini suçlamaktır.
• Algıda seçicilik : Fotoğrafın bütününü görmek yerine küçük bir olumsuz detaya takılmaktır.
• Zihin okumak : Karşıdaki kişinin düşüncelerini tahmin ederek hareket etmektir.
• Aşırı genelleme : Bir olumsuzluğu, başka yerlere de taşımaktır.
• Gereklilik : Zorunlu olduğunu düşünmektir.
• Keyfi çıkarsama : Kanıt olmamasına rağmen olumsuz olduğuna inanmaktır.
0 Comments
Yorum Gönder