Hormon Nedir?
Günlük hayatta yaşanılan birçok duygusal ve davranışsal süreçlerin perde arkasında karmaşık hormonal dengeler vardır. Hormonlar, kısaca salgı bezlerinden salgılanarak organların ve sinir hücrelerinin iletişiminde roller üstlenen kimyasal maddeler şeklinde tanımlanabilir. İnsanların sadece fiziksel sağlığını değil, aynı zamanda stres tepkileri, duygusal durumları, sosyal ilişkileri ve hatta cinsel kimliği gibi bir çok psikolojik tepkiyi şekillendirebilen güçlü kimyasal habercilerdir.
Başlıca Hormonlar Nelerdir?
Adrenalin (Epinefrin): Aniden gelişen ve tehlikeli durumlarda vücudun işleyişinin bu acil duruma göre şekillenmesini sağlayan hormondur. Vücudun karşılaştığı duruma göre savaşmaya ya da kaçmaya uygun tepkiler vermesini sağlar. Kısa süreli dikkat artışı, hızlı karar refleksi, nabız yükselmesi, sindirim ve boşaltım sistemi faaliyetlerinin durdurulması gibi çeşitli şekillerde gözlemlenebilir. Uzun vadede ise yorgunluk veya tükenmişlik gibi etkileri olabilir.
Kortizol: Uzun süreli stresin bastırılmasında görev alan bir hormondur ancak aşırı üretilmesi olumsuz etkilere yol açabilmektedir. Örneğin stres, iştahı arttırabilir; iştah artışı kilo alımına sebep olabilir. Uzun vadeli etkilerinden bazıları da hafıza sorunları, uyku bozuklukları, anksiyete ve depresyon gibi şekillerde ortaya çıkabilir.
Serotonin: Beyin ve bağırsakta salgılanan bir nörotransmitterdir. Depresyonun en yaygın semptomlarından birisi serotonin düzeyinin düşüklüğüdür. Bu nedenle antidepresan ilaçların bir çoğu serotonin seviyesini arttırmaya yöneliktir. Halk arasında mutluluk hormonu olarak bilinen serotoninin kaygının azalması veya uyku kalitesinin artması gibi çeşitli ruh sağlığını düzenleyici etkileri de bulunmaktadır.
Dopamin: Beyindeki ödül, haz, motivasyon sistemini etkileyen bir hormondur. Kişinin hedefine ulaşması sonucunda tetiklenen bu mekanizma, aynı zamanda bir çok bağımlılığın ana sistemidir. Örneğin bir çikolata yediğinde mutlu olan bir kişi bu duruma tolerans geliştirerek zaman içerisinde beş çikolata yese bile aynı mutluluk seviyesine ulaşamayabilir.
Endorfin: Ağrı ve acı gibi duyguları bastırarak bunların yerine doğal mutluluk hissi yaratmak için beyinde salgılanan kimyasallardır. Spor yapmak, kahkaha atmak, fiziksel temasta bulunmak endorfin salgılanmasını arttırarak geçici de olsa mutluluk duygusuna yol açabilir.
Oksitosin: Halk arasında annelik hormonu olarak bilinen bu hormon doğum sürecinde ve sonrasında sevgi, güven, bağlılık, sosyallik gibi kavramlar üzerinde çeşitli etkilere yol açabilmektedir.
Testosteron: Erkeklerde kadınlara göre oldukça yüksek düzeyde bulunan bu hormon, genellikle erkeklere özgün kas kütlesinin ve kıl miktarının artması, özgüven, rekabet, risk, cinsellik, libido gibi konularda ön plana çıkmaktadır.
Östrojen: Kadınlarda baskın olarak bulunan bu hormon, üreme döngüsü üzerinde etkilidir. Doğum kontrol hapları, hamilelik veya menopoz gibi durumlarda değişen östrojen miktarı, doğrudan ruh haline yansıyarak duygusal hassasiyete veya dalgalanmalara yol açmaktadır.
Melatonin: Vücudun biyolojik saatini (sirkadiyen ritim) düzenleyen bir hormondur. Özellikle geceleri salgılanır ve uykunun başlatılmasında etkilidir. Jetlag yaşamak veya gece vardiyasında çalışmak gibi uyku düzeninin veya kalitesinin bozulduğu durumlar ruh halini de etkileyebilmektedir.
0 Comments
Yorum Gönder